Pedagoji sırf ezberletmek üzerine kurulu olduğunda, ileride kafa çalıştırmayı külfet olarak görecek bireylerin alt yapısını hazırlar. Sürüye uyumlanması istenen birey, bu oyunu sezdiği andan itibaren bozmak için otodidakt olmak zorundadır. Bu sebeple, okuyan insan kaçınılmaz olarak aykırıdır. Her sağlam kitap, idrakımıza şaplak indirerek, ya uyku moduna programlanmış biricik benliğimizi dürter, ya da gözlerimize çekilmiş perdeyi yırtar. 

İmgeleme yetimizi aktifleştiren kurmaca metinlerin ise yeri bambaşkadır: Sundukları psikolojik, ahlaki ve olgusal kavrayış sayesinde, başkalarını anlamak konusunda, bizzat yaşadığımız hayat tecrübeleri kadar faydalı ve hatta onlara kıyasla daha acısız ve daha az zaman alıcıdırlar. Hayal gücünün gözleriyle seyredilen bu filmler vasıtasıyla su gibi akarak her biçime girebilmek mümkündür. Benliğin temel niteliği ise, aynı akışkanlıkla, gördüklerinin etkisinden kolaylıkla sıyrılmak ve özüne geri dönebilmekte yatar. Kötü haber şu ki, tedavi gücü ve hızı yüksek kortizonlu kremlerin cildi inceltmesi gibi, nitelikli edebiyat da köklü etkisiyle zihnimizi beslerken zevkimizi inceltecektir. Zevk sanatla inceldikçe, beğenmek zorlaşacaktır.

2021 itibarıyla, kendi üzerimde sağlamlığını test ettiğim her kitabı burada tanıtıyorum. Çünkü okuma sevgisinin de virüs misali bulaşıcı olabileceğini hayal ediyorum. Bu çocukça hayalle, sağlam kitaplardan kale yapıyorum. Arada içine saklanıp paylaşmaya değer bir şeyler kaleme alırsam, yazı işleri sayfasında yayımlarım. Okuduklarımın tümünü görmek isterseniz Goodreads sayfama göz atabilir; yeni eklenecek kitaplardan haberdar olmak için Twitter hesabımı takibe alabilirsiniz.

Ufuğunuz açık olsun…

MelteM Ural