Yaralı Bilinç

Yaralı Bilinç

Darbe almadı. Ne sağ kroşe ne sol kroşe yedi. Üçüncü Dünya’da türünün tek örneği: İran, kimlik devrimi yaşadı; kültürel bir depremle dönüştü. Sarsıntının şiddetiyle, ülkenin İslami kolektif bilinçaltı patladı. Parçacıklar etrafına da sirayet etti. Yirminci yüzyıl biterken güncelleme geldi: Din, siyasi arenaya geri döndü; laiklik, entegrist talepleri olan yeni sürüme uyumsuz kaldı. Daryush Shayegan olay mahalinden aktarıyor. Ucu bize de dokunduğuna göre, toplum nasıl şizofren olur anlayalım. Gelişmekte olan toplumlarda

Read More

Ruh İşbaşında

Ruh İşbaşında

Mülk biriktirmek marifetiyle varılması gereken bir doruk olduğuna inandırıldığımız “zenginlik” kavramı üzerine yeniden düşünmeye cesareti olanları; neoliberal dünyanın öğrettiği rekabet güdüsüyle içine çekildiğimiz panik hâli ve depresyonla yüzleşmeye cesareti olanları; gelir ile iş performansı, iş sevgisi ile para, para ile mutluluk arasında pozitif korelasyon olduğuna dair dogmaları baştan savmaya cesareti olanları; kısacası, cesareti olanları okuyup anlamaya davet ettiğim, sürükleyici değil, silkeleyici ve ağır bir kitap.

Bildiğimiz Tarımın Sonu

Bildiğimiz Tarımın Sonu

İnsan odaklı kalamamış Modernleşme, küreselleşen köyler, demografik yapısı değişen şehirler, üreticiyi harcayan neoliberal çözümler, tüketiciyi harcayan tarım politikaları derken, bunların nasıl domino etkisiyle birbirine değdiğini ve aralarındaki sebep-sonuç ilişkisini netleştiren, aydınlatıcı bir makale derlemesi olmuş. Makalelerin oluşturduğu büyük resme bakarsak, bir araştırma raporu görüyoruz: Şehirdeki tüketicinin süpermarket ürünleriyle kurduğu sofrası ile, üretimi kumara dönen çiftçinin tarlası arasındaki mesafenin, neden ve nasıl gittikçe arttığına dair…

Türkiye’de Geri Kalmışlığın Tarihi

Türkiye’de Geri Kalmışlığın Tarihi

İsminin ağırlığı korkutabilir; fakat okuması, kan aldırmak kadar acısız. Sayfa sayısı da ürkütebilir; oysa onca sayfayı devirmek, kan kırmızısı kapağı kadar göz yormuyor. Müsterih olun, gayet sade ve akıcı bir anlatımı var. Hatta klişe tabirle “sürükleyici” bile diyebilirim —roman okumaktan tek farkı, baş karakterin bir insan değil, bir ülke olması. Üstelik bu protagonist, içinde doğup büyüdüğünüz ülke olunca, hikâye de ülkenizin politik sürüklenmesi olunca, okuyucu olarak otomatikman olayların peşine düşüyorsunuz.

Read More

Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi

Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi

Yüzyıllarca siyasal ve sivil alanlardan dışlanmış kadınların, “masumiyet” adı altında cehalete, “incelik” adı altında zihinsel ve bedensel zayıflığa mahkum edilmiş olmasına; asker misali itaatkârlık için tasarlanmış, hor görüldüğü hâlde kırbacın altında gülümseyen kölelere dönüşmüş olmasına; eğitimli akıllarıyla kazanabilecekleri erdemler yerine, sadece güzelliklerine gösterilen boş saygıya isyan niteliğinde bir bağımsızlık çağrısıdır. 1792 çıkışlı bu başkaldırının, çağının ötesinde bir aydınlanma sağlamış olduğunu tahmin ediyor, değindiği bazı durumların hâlâ geçerli olmasını can sıkıcı

Read More