Canlılığın Oluşum Öyküsünde Renklerin Dansı

Canlılığın Oluşum Öyküsünde Renklerin Dansı

Dikkat! Dünyaya yeni gelmiş gibi bakarak dolaşmanıza sebep olabilir. Esasında bir sunumun kitaplaştırılmasıdır: Net olarak özetlenmiş bilgiler ve bol fotoğraf içerir. Bilinçli canlılar olarak “renk” diye tanımladığımız ışınların olayını, evrim üzerinden açıklar. Esasında doğada renk diye bir şey yoktur, diye başlar. Rengin evrensel bir yapı olmadığını, canlılarda nesneleri algılayabilmeleri için oluşmuş evrimsel bir yapı olduğunu anlatır. Sadece mavi, yeşil ve kırmızı dalga boyunu görebilen yüksek organizasyonlu hayvanların reseptörleri, evrimleşmelerine koşut

Read More

Çay Kitabı

Çay Kitabı

“Çay’a Saygı” niteliğinde kısa bir seremoniye davetlisiniz. Lütfen bahçe patikasından çiçeklere hürmet göstererek geçiniz. İçeri buyrun: Bu çay odalarının ben diyim şibumiliği, siz deyin basitliği, Taocular desin boşluğu, koro olarak diyelim sadeliği, hep Zen manastırlarına öykünmesindenmiş. Çaycılık, nasıl da ustalık isteyen şiirsel bir uğraşmış; nasıl da kült olmuş… Çin kökenli Tcha ne menem bir esermiş de, sanat gibi Çay’ın da dönemleri ve ekolleri varmış meğer. Şuraya bakın, ne yazıyor: “Şarabın

Read More

Yaratma Cesareti

Yaratma Cesareti

Varoluşçu psikolog Rollo May, sanatçıyı, yeni bir dünyanın inşası için gerekli yaratıcı cesareti gösterebilen, kendi olmaktan korkmayan, başkaldıran insan olarak ele alıyor. Toplum normlarına göre nevroz olarak algılanabilen yaratıcı süreci, “kaygı duygusu olmadan yeni bir fikir oluşamaz” kabulüyle, aslında kişinin kendini gerçekleştirme ediminin dışa yansıması olarak açıklıyor. Bilinç ile bilinç dışının birleşmesinden doğan, “yaratıcılık” olarak tabir edilegelmiş esrime hâlini ve sanatçının kendi gerçeğiyle “karşılaşma” sürecini çözümlemeye çalışıyor.  Bu değerli kitabı

Read More

Seiobo Orada, Aşağıdaydı

Seiobo Orada, Aşağıdaydı

Öykülerden oluşuyor, ortak bir derdi olan öykülerden, lakin kendisi romanım diyor, öyle diyorsa öyledir, benim için fark etmez, o zaman her bölüm başka hikâye, kabul, ortak paydaları ise artistik bir tutkunluk hâli, yani çeşitli sanat işlerinin ve hatta zanaat işlerinin tutkulu âlemi aslında, kendisi de Doğu-Batı eksenine saplantılı, beraberinde sen de tenis topu gibi okuyorsun, tenis topu nasıl okuyorsa artık, bir Kyoto’dasın bir Floransa’da işte, bir Kamo Nehri kıyısında bir

Read More