Yaralı Bilinç

Yaralı Bilinç

Darbe almadı. Ne sağ kroşe ne sol kroşe yedi. Üçüncü Dünya’da türünün tek örneği: İran, kimlik devrimi yaşadı; kültürel bir depremle dönüştü. Sarsıntının şiddetiyle, ülkenin İslami kolektif bilinçaltı patladı. Parçacıklar etrafına da sirayet etti. Yirminci yüzyıl biterken güncelleme geldi: Din, siyasi arenaya geri döndü; laiklik, entegrist talepleri olan yeni sürüme uyumsuz kaldı. Daryush Shayegan olay mahalinden aktarıyor. Ucu bize de dokunduğuna göre, toplum nasıl şizofren olur anlayalım. Gelişmekte olan toplumlarda

Read More

Kuşların Felsefesi

Kuşların Felsefesi

Márquez’in bir öyküsünde, havaalanında işlem sırası bekleyen adam, önünden geçip gitmekte olan bir kadının ardından bakakalır. Dalgınlığından ötürü görevli kızın azarını işitince, aniden aklı başına geri gelir. Özür dilercesine, kıza ilk görüşte âşık olmaya inanıp inanmadığını sorar. Elbette, der kız. “İmkansız olan ötekilerdir.” Bu kitabı ilk gördüğümde yaşadığım heyecanı başka türlü anlatamazdım. Tabii ki sayfalarını çevirdikçe “zannettiğim gibi” olmadığını gördüm. Fakat sempatikti; iyi niyetliydi; kattığı değerler vardı ama bir şeyler

Read More

Çay Kitabı

Çay Kitabı

“Çay’a Saygı” niteliğinde kısa bir seremoniye davetlisiniz. Lütfen bahçe patikasından çiçeklere hürmet göstererek geçiniz. İçeri buyrun: Bu çay odalarının ben diyim şibumiliği, siz deyin basitliği, Taocular desin boşluğu, koro olarak diyelim sadeliği, hep Zen manastırlarına öykünmesindenmiş. Çaycılık, nasıl da ustalık isteyen şiirsel bir uğraşmış; nasıl da kült olmuş… Çin kökenli Tcha ne menem bir esermiş de, sanat gibi Çay’ın da dönemleri ve ekolleri varmış meğer. Şuraya bakın, ne yazıyor: “Şarabın

Read More

Danshari

Danshari

Danshari bir dekorasyon stili değil. Canlı bir ilişkin olmayan her türlü objeyi hayatından çıkarmak ve hâliyle sadeleşerek ferahlamak üzerine kurulu bir kafa yapısı. Kitap seni şuna ikna etmeye çalışıyor: Etrafında gereksizce var olarak yer çalan ve enerjini sömüren bütün o çer çöpten arındığında, “gerçekten kim olduğun” ortaya çıkar. Samanlıkta iğne aramak gibi olmaması dileğiyle…

Ruh İşbaşında

Ruh İşbaşında

Mülk biriktirmek marifetiyle varılması gereken bir doruk olduğuna inandırıldığımız “zenginlik” kavramı üzerine yeniden düşünmeye cesareti olanları; neoliberal dünyanın öğrettiği rekabet güdüsüyle içine çekildiğimiz panik hâli ve depresyonla yüzleşmeye cesareti olanları; gelir ile iş performansı, iş sevgisi ile para, para ile mutluluk arasında pozitif korelasyon olduğuna dair dogmaları baştan savmaya cesareti olanları; kısacası, cesareti olanları okuyup anlamaya davet ettiğim, sürükleyici değil, silkeleyici ve ağır bir kitap.

Yaratma Cesareti

Yaratma Cesareti

Varoluşçu psikolog Rollo May, sanatçıyı, yeni bir dünyanın inşası için gerekli yaratıcı cesareti gösterebilen, kendi olmaktan korkmayan, başkaldıran insan olarak ele alıyor. Toplum normlarına göre nevroz olarak algılanabilen yaratıcı süreci, “kaygı duygusu olmadan yeni bir fikir oluşamaz” kabulüyle, aslında kişinin kendini gerçekleştirme ediminin dışa yansıması olarak açıklıyor. Bilinç ile bilinç dışının birleşmesinden doğan, “yaratıcılık” olarak tabir edilegelmiş esrime hâlini ve sanatçının kendi gerçeğiyle “karşılaşma” sürecini çözümlemeye çalışıyor.  Bu değerli kitabı

Read More

Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi

Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi

Yüzyıllarca siyasal ve sivil alanlardan dışlanmış kadınların, “masumiyet” adı altında cehalete, “incelik” adı altında zihinsel ve bedensel zayıflığa mahkum edilmiş olmasına; asker misali itaatkârlık için tasarlanmış, hor görüldüğü hâlde kırbacın altında gülümseyen kölelere dönüşmüş olmasına; eğitimli akıllarıyla kazanabilecekleri erdemler yerine, sadece güzelliklerine gösterilen boş saygıya isyan niteliğinde bir bağımsızlık çağrısıdır. 1792 çıkışlı bu başkaldırının, çağının ötesinde bir aydınlanma sağlamış olduğunu tahmin ediyor, değindiği bazı durumların hâlâ geçerli olmasını can sıkıcı

Read More

Doğa Tasarımı

Doğa Tasarımı

Kargo kolisinden çıkardım ve ilk izlenim olarak onu yemek istedim. Kelimesi kelimesine, TDK’nin “ağızda çiğneyerek yutmak” olarak tanımladığı şeyi ona yapmak istedim. Neden? Çünkü böyle tatlı kapak tasarımı olmaz olsun. Karnımı doyurduktan sonra okumaya başladım; tehlike geçmişti. Okudum, elime geçen kalemi aldım; okudum, elime geçen kalemi aldım; okudum, elime geçen kalemi aldım… Son tahlilde, hemen hemen bütün sayfalarında altı çizili satırlar, işaretlenmiş paragraflar, alınmış notlar ve çeşitli kalemlerle yapılmış tuhaf

Read More