Kadıköy’de Zaman

Yazarın deyimiyle “Cihangirleşen Yeldeğirmeni, Etilerleşen Koşuyolu ve Beyoğlulaşan Kadıköy”e karşı öncelikle mimar ve şehir-bölge plancısı arkadaşları göreve çağırıyorum. Sonralıkla, hangi arkadaşların ilgisini çeker bu kitap? Kadıköy’ü tanıyorsanız/seviyorsanız/benimsiyorsanız, üstüne hayata merakla bakan gözlere sahipseniz, sayfalarını bir bir gezerek unutulmaya yüz tutmuş kent bilgilerini keyifle okursunuz.

Düşünsenize: Şehremaneti Binası’nda nikâh kıyılıyor; Haldun Taner Şehir Tiyatrosu’nda meyve sebze satılıyor; PTT malikânesinde Fransız uyruklu Tübini ailesi oturuyor; Beyaz Fırın hep Beyaz Fırın ve Koço hep Koço (!); Levantenlerin yerleşkesi Moda’daki Bomonti Çay Bahçesi’nde papazlar okuyor; Yoğurtçu Parkı çalı bitkileriyle dolu bir koruluk; Fenerbahçe Stadı’nda İngilizlere ait Union Clup var; Opera Pasajı’nda Sultan Hamid sülalesinden bir aile yaşıyor; Reks Sineması’nda Afife Jale kimliğini gizleyerek sahneye çıkıyor; Yahudilerin ağırlıkta olduğu Yeldeğirmeni’nde I. Abdülhamid dört adet yeldeğirmeni yaptırıyor; Haydarpaşa Garı’nda Osmanlı süvari birlikleri talim yapıyor; Ayrılık Çeşmesi Osmanlı padişahlarının orduyla buluşup yola çıkma noktası; Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü’nde V. Murad’ın sarayı var; Akasya AVM’de Anadol arabaları üretiliyor; Koşuyolu’nda at yarışları yapılıyor; Bağdat Caddesi’nde saray ileri gelenlerinin köşkleri var; Caddebostan ve Süreyya Plajı tesislerinde yazlık pansiyon odaları kiralanıyor gibi gibi ve daha neler neler…

Share this Post